SÖZ KONUSU MÜCADELE YÖNTEMI ILE ILGILI AÇIKLAYICI BILGI ASAGIDADIR.
Tip tarihine baktigimizda, sivrisinekler insanlara hastalik tasiyanlar listesinde lider durumdadir. Halk sagligi uzmanlarina göre, sivrisinekler diger hayvanlardan daha çok ölüme ve rahatsizliga yol açmaktadir.
Sivrisinek Kontrolünde en önemli konu mücadelenin en dogru, en etkili yöntemle çevreyle dost bir sekilde yapilmasidir. Gelismis dünya ülkelerinin tümünde, pek çok hastaligin tasiyicisi olan sivrisinekler ile mücadelenin en etkin yolunun larva mücadelesi oldugu kabul edilmektedir.
Sivrisineklerle mücadelede kullanilacak larvasitler arasinda tek seçenek biyolojik larvasitlerdir. Kimyasallarin aksine, ekosisteme zarar vermezler ve sadece hedef canli üzerinde etkilidirler.
Biyolojik larvasit kullanimi ile kimyasal sivrisinek mücadelesinde karsilasilan, kimyasallarin hava, su ve toprak yoluyla dagilarak besin zincirine karismasi, bunun insan ve diger canlilar üzerindeki olumsuz etkileri, kimyasal kalintilarin çevreye verdigi zararlar gibi büyük ve önemli problemler ortadan kalkmaktadir.
Neden Biyolojik Larvasitler
• Sivrisinekleri biyolojik olarak kontrol altina alan tek larvasit grubudur.
• Çevreye ve insan sagligina dosttur, ekosisteme ve insana zararli olmadiklari bilimsel olarak ispatlanmistir.
• Spesifik etki mekanizmalari sayesinde sadece hedef canli üzerinde toksik etkiye sahiptirler.
• Arilar, faydali böcekler, baliklar, memeliler ve sivrisineklerin dogal avcilari gibi hedef disi canlilara karsi zararsizdirlar.
• Uygulayicilar için güvenlidir, her türlü ürüme kaynaginda güvenle kullanilabilirler.
• Sivrisinekleri larva evresinde kontrol altina aldiklari için, sorunu kaynaginda çözerek dagilmasini engellerler.
• Kimyasal insektisitler ve larvasitler gibi sivrisinekler üzerinde direnç gelisimi yaratmazlar. Kimyasal larvasitlere karsi direnç kazanmis türler üzerinde dahi etkilidirler.